1990’lı yıllarda globalizmden, geleceğin distopyası olarak bahseden nesildenim. Zaman geçiyor ve insan o geleceğin bir parçası olarak buluyor kendini. (Tamam kabul ediyorum kırklı yaşlarda olmanın da böyle şeylerde avantajı var).
Son 25 yıldır “yaşasın globalizm” nidalarıyla beraber zorda kaldığımızda 911’i arayacak, Hollywood eşliğinde nasıl evlenip nasıl öleceğimizi tek elden öğrenecek kadar, hep beraber aynı markaların aynı ürünlerini giyip en fazla “hay allah pişti olmuşuz” diyecek kadar, çok sevdik benzeşmeyi.
Kullandığımız aksesuarların farklı olmasının yetmediği, telefonumuzun müziğinin, hatta temasının farklılaşması için harcadığımız çabalardan aynı tip aynı renk aynı marka telefonlara kadar geldik. Geldik derken sadece Türkiyeden bahsetmiyorum, dünyanın önemli bir bölümü olarak geldik.
Hoşgeldik, işte burası o meşhur küreselleşme.
Sen Kadıköyde Şişlide Trabzonda Adanada oturduğunu düşünüyor olabilirsin ama kullandığın teknolojiden, akşam yediğin yemeğe, beslediğin çiçekten yaptığın işe kadar hemen herşey dünyanın çeşitli yerlerinden akıllar, bilgiler ve ürünler kullanıyor. (yahu o koltuk ikea! E şimdi bu yazıyı facebook aracılığı ile okuyorsun)
Tamam biraraya geldik de nasıl iletişim kuracağımız hala büyük bir sorun. Ortak dil için İngilizceyi kullanmak başlangıç için iyi çözümdü ama bizim tüm dünya ile kaynaşma istediğimiz o kadar yoğun ki hızımıza yetişemiyor. Duygularımızı anlatabilecek kadar ingilizce öğrenmemiz belli ki yüz yıl alacak. Ama bizim “seni özledim” diye yazacak kadar bile vaktimiz yok.
Ama emojimiz var.
Küreselleşen dünyamızın yeni alfabesi. Hep birlikte geliştiriyoruz. Önümüzdeki on yıl içinde dünyaca onaylanmış karakterler bütününe dönüşecek gibi görünüyor. İlk altı karakteri facebook onayladı bile.
Geç kalmayın, sonra kız arkadaşınızın size attığı mesajlar için birine danışmanız gerekebilir.
Emojileri geliştirmeden önce tüm dünya ile ortak duyguları birlikte yaşamamıza sebep olan kedilere burdan ayrıca selam yolluyorum.
Emojilerin sevimliliğinin kaynağı belki de onlardır.
Acil durumda 155’I arayın, Türkiyedeyiz.
Mustafa Can
@MustafaCan__